Kayıtlar

İNSAN BEYNİ KULLANILMAZSA KENDİ KENDİNİ ÖĞÜTÜR

Resim
     Geçen arkadaşıma uğradığımda sohbet esnasında babaannesi bahsetmişti : " Çocuklar emeklerken üzülürdüm, sürünüyor, yoruluyor gibi gelirdi diye :) Yaşça büyüklerimizde çocuklar için fazla endişelenme ve her şeylerine müdahil olma durumu olduğuna sıkça şahit oluyorum ben de. Biz aile evinde toplandığımızda yemek yerken, eşim ya da abisinin yemeği bittiğinde tekrar yemeyeceklerini bilsem de usulen soruyorum bir şey ister misiniz diye ve kayınvalidem cevaplıyor " Yok yemezler artık " :)     Çocukları fazla korumak, onlar adına konuşmak, onların yapacağı şeyleri yapmak iyi niyetli görünse de tehlikeli buluyorum. Yine örnek vereceğim, bir misafirimiz gelmişti ve teyze şöyle demişti bana : " Gelin, çocuk yatağa çıkacak, çıkarıver" :) Dediğini yaptım ancak daha önceden biliyorum ki ben oğlumu bacaklarından biraz desteklersem kendi uğraşarak çıkıyor ve benim istemediğim zamanlarda da tabureyi yaklaştırıp yine çıkıyor :)     Geçen gün oğlumla bahçede gezerken arada

OKUDUM : GULYABANİ

Resim
Kitap : Gulyabani Yazar : Hüseyin Rahmi Gürpınar  Sayfa Sayısı : 160     Ayşe Hanım, rahmetli arkadaşının kızı olan Muhsine'yi iyi bir konağa hizmet işlerine yardım etmesi için önerdiğini söyler. Her şeyden habersiz olan Muhsine, geçinmek için ihtiyacı olan bu işe başta pek sevinse de git git bitmeyen yollardan, ıssız ormanlardan, arabacının bahsettiği bu çiftlik evinin perili olduğundan ve ölen hizmetçileri duyduktan sonra yüreğini bir korku kaplar. Eve girdiği ilk günden itibaren çeşitli zorluklarla ve oldukça tuhaf olaylarla karşılaşsa da evin kurallarına alışır. Zaman geçtikçe işler karmaşıklaşmaya ve evin esrarı çözülmeye başlar.  KİTAPTAN SEVDİĞİM BÖLÜMLER :    "Müsamerenin ruhu, en büyük konuşmacısı güzel ve akıcı konuşmalarıyla en tatlı hikayecisi Muhsine Hanım'dı. Hepimiz hazır olur dört gözle gelmesini beklerdik. O, kendine olan bu düşkünlük ve merakımızı bildiğinden ziyaret saatini kasten geciktirir, en sonunda gelir, ondan mahrum kalma endişesiyle yüreğimizi

YEŞİL

Resim
    Utkan'la bahar gezimizden anlar 💚

OKUDUM : TEBRİKLER KOVULDUNUZ !

Resim
      KİTAPTAN SEVDİĞİM BÖLÜMLER: " Fikret yerli olan her şeye karşıydı. Çikolataları bile Amerika'dan alınmıştı. Yerli malı yurdun malıydı ve Fikret bunu asla kullanmamalıydı. Türk kahvesi değil, macchiato insanıydı Fikret" (s.76)  " Mesai bitiş saati olan altıda çıkmanın neredeyse suç sayıldığı yerlerdir plazalar. Ve eğer plazada bir kariyer istiyorsanız, mutlaka saat altıdan sonra işiniz olmasa bile ofiste kalıp bön bön ekrana bakmanız, patronunuz ne yaptığınızı sorarsa da 'Elimdeki  işlere bakıyorum sakin kafayla, yoksa öbür türlü mümkün değil olmuyor' diye cevap vermeniz gerekir. Elinizdeki işlerin gerçekten olup olmadığı ya da hangi elinizde olduğu kimsenin umrunda değildir. Yeter ki eliniz hiç boş kalmasın, kalıyorsa da gözükmesin. "        ( s. 110)  " Vakit gelmiş bana Hollywood yolları gözükmüştü. Etrafımdaki insanların çoğu benim kadar heyecanlı ve motiveyken, dost mu düşman mı olduğu belli olmayan bazı dostmanlar bunun tam bir vakit kay

NENNİ NENNİ

Resim
    Yazar Şermin Yaşar'ın bir röportajında  dinlemiştim. Hepimizin etrafındaki çocuklara anlatacak bir masalı, bir fıkrası soracağı bir bilmecesi olmalı diyordu. Çok hak veriyorum söylediklerine. Çocuklarla vakit geçirmek, onların dilinden anlamak oldukça farklı ve çok kolay değil aslında. Ben ailenin en küçüklerinden olduğum için ben büyürken etrafımda çok küçük çocuk yoktu. Öğretmen olmama rağmen çok küçük yaş gruplarıyla çalışmamam da bunda etkili. Oğlum doğduktan sonra küçük bir çocukla bu kadar vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. :)    Oğlum doğduğunda ona ninni söylerken bir iki ninniyi bildiğimi ve genelde bunları söylediğimi eşim fark ettiğinde farklı ninniler öğrendim. Bugün oğluma masal anlatırken çocukken dinlediğim masalları seçmiştim, ben bile ürperdiğim için kısa tatlı hikaye ve masalların olduğu bir kitap okumayı ya da dinleyip öğrenmeyi yakın zamanda yapmaya karar verdim. Sanırım en hakim olduğum konu çocuk şarkıları :) Hatırı sayılır sayıda şarkı biliyorum ve bu oğlu

ŞEKERPARE

Resim
       Bayram tatlılarından en sevilenlerden biri şekerpare :) Birkaç farklı tarif denemiştim. Şimdiye kadar yaptıklarım arasında en güzeli bu oldu bence.     Fazla püf noktası olan ve zor bir tarif değil ancak şerbeti döktükten yarım saat sonra ters çevirip bir 20 dakika da öyle bekletip ters çevirdim ki iki tarafı da yumuşamadan önce şerbeti çeksin.  Tarifi instagram sayfasında Kakuleli Mutfak'tan aldım.   Malzemeler: 250 gram yumuşamış tereyağı 2 yumurta ( Sarısının biri üzeri için ayrılacak)  1 su bardağı irmik Yarım su bardağı pudra şekeri 3 su bardağı un Yarım çay kaşığı karbonat 1 tatlı kaşığı kabartma tozu 1 tatlı kaşığı limon suyu Şerbeti İçin :  3 su bardağı şeker 3 su bardağı su 1 dilim limon YAPILIŞI :     Önce şerbet için su, şeker ve limon kaynatılır.  Kaynadıktan sonra altını kısıp beş altı dakika daha ocakta tutulur.      Şekerpare malzemeleriyle yoğrulan hamura şekil verilir. Yumurta sarısı sürülüp çatalla şekil verildikten sonra üzeri kızarana kadar fırında pişiri